Bundan tam bir yıl önce… 26 Ocak 2014… Esenyurt, MHP Seçim Ofisi’nin açılışı yapılıyor…
PKK yanlısı kalabalık bir grup ellerinde silahlar taş ve sopalarla binanın önüne gelip olay çıkarıyor. Önce kavgaya sonra çatışmaya geliyorlar!
Silahlar ardı ardına patlıyor…
Onlarca kişinin içinde O’nu bulmuştu kahpe kurşun… Yusufiyeli Cengiz’i… Kurşun tam da kalbine isabet etmişti… Güzel yüreği, daha fazla dayanamamış, hastane yolunda bir daha atmamak üzere durmuştu… Milliyetçi camianın Yusufiyeli Cengiz’i İstanbul’un göbeğinde şehit edilmişti… Hem de yüzlerce kişinin içinde, bölücü örgüt yandaşlarının ellerinde uzun namlulu silahlarla…
Sonrası malum “Şaşalı cenaze törenleri… İntikam için atılan sloganlar ve itidal çağrıları…”
Hakkında ne bir canlı yayın ne de bir siyasi iktidardan bir açıklama…
Çünkü O görmezden gelinen, öz yurdunda parya olandı…
* * *
Cengiz Ağabey’i 2006 yılından beri tanırdım. Kendisi nerede bir milli mesele olsa, uzak yakın demeden koşar, haberini yapardı. Davası vardı, inancı vardı… Yusufeli’ydi O…
Günümüzün çakma mafya babalarının “fenomen” sosyal medya hesapları gibi yüz binlerce kişi tarafından takip edilmezdi belki… Ancak karakteriyle, adamlığıyla hepsini cebinden çıkarırdı.
Kendilerine kahraman arayan Kurtlar Vadisi gençlerinin alışkın olmadığı bir dava adamıydı!
Çünkü karıncayı bile incitmeyecek naiflikteydi… Alçakgönüllüydü…
Yaş olarak kendinden oldukça küçük ocak yöneticilerine “başkanım, bir emriniz olursa her zaman buradayım” diyecek kadar teşkilatçı, yıllarca çile çekmiş bir dava adamı olmasına rağmen hiçbir zaman kendisini övmeyecek, anlatmayacak kadar da alçakgönüllüydü.
Saldırı Nasıl Olmuştu?
Yusufiyeli Cengiz Ağabey’in gidişi öyle acıdır ki, satırlar kifayetsiz, sözler anlamsız kalır…
Ancak olaydaki ihmaller, konunun görmezden gelinişi “takipçisi olacağız” diyenlerin umursamazlığı insanı kahrediyor.
Esenyurt’ta MHP seçim irtibat bürosu açılışında bir grup örgüt yandaşı kapıdaki kalabalığa gelip sataşıyor ve PKK lehine slogan atıp olay çıkarıyorlar.
MHP’lilerin müdahalesiyle olay yerinden uzaklaştırılıyorlar.
Olay yerinde, AK Parti seçim ofislerinin önünde 24 saat nöbet bekleyen polis ekiplerinden eser yok. Gönderilmemişler, önlem bile alınmamış! Hem de MHP’nin İstanbul büyükşehir belediyesi adayının geleceği gün. Kavgadan sonra polis aranıyor ve gerekli önlemlerin alınması isteniyor.
Polis 20 dakika boyunca gelmiyor, gelemiyor! Ama provokatörler uzun namlulu silahlarla, sopalarla geri dönüyorlar. Doğrudan partilileri hedef alıp tarıyorlar. 6 kişi yaralı, Cengiz Akyıldız olayı görüntülemek isterken, görevi başındayken vuruluyor…
Buradan Soruyoruz!
MHP’nin seçim bürosu açılışında tek bir polis bile gönderilmemiş olması kimin sorumluluğundadır?
Büroya yapılan ilk saldırıdan sonra, 20 dakika boyunca polis ekipleri neden gelememiştir?
Emniyet tedbirlerindeki skandal hatalara rağmen dönemin İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü, Esenyurt İlçe Emniyet Müdürü hakkında neden tek bir soruşturma bile açılmamıştır
Olayın failleri için BDP Genel Merkezi’ne tepki yürüyüşü yapan milliyetçi gençler, Devlet Bahçeli tarafından “ajan, provokatör, hain” ilan edilmişlerdi. Bahçeli, Cengiz Akyıldız’ın gerçek faillerinin bulunması için ne yapmıştır? Parti yöneticilerinden kimler bu olayın üzerine gitmiş, gündeme getirmiş, takipçisi olmuşlardır?
Olayda kullanılan uzun namlulu silahlar nereden getirilmiştir?
Profesyonel bir terör saldırısı olmasına rağmen tahliyelerle birlikte tutuklu sayısı nasıl 1’e indirilmiştir? Saldırgan grubun diğer elemanları nasıl serbest kalmışlardır?
Olay, organize bir terör suçu olmasına rağmen nasıl “adi suç” kapsamına sokulmuştur?
Tüm bu sorular cevap bulamadıktan sonra, Cengiz Ağabey’in kanı gerçekten yerde kalmıştır!
