İki takım da hem olağanüstü temkinli, hem de bir o kadar tasarruflu oynayınca, futbol topu için bir kaleden diğer kaleye gitmek eziyet haline geldi. Çakılı savunmalarını bozmayan ve hücuma çıkmaktan çekinen iki takımın gol atması, bu futbol anlayışı ile duran toplara, defans hatalarına ve hepsinden önemlisi şansa kaldı. Kazandıkları topları önce geriye oynamayı alışkanlık haline getiren, ileriye giderken üşengeç davranan takımlar için galibiyet kavramı maç boyunca, birkaç cılız atak dışında ikinci planda oldu. Belediye takımı belki maça biraz daha fazla asılabilirdi. Ancak, ilk yarı oynanırken iki oyuncusunun sakatlanması nedeniyle yapılan zorunlu değişiklikler, deplasman takımına el freni oldu. Belediye takımı, savunmasını en kalabalık halde bulundurup, Visca’ya atılacak kontra toplarla hücuma çıkmayı planladı. Gençlerbirliği de buna benzer bir yolu Vleminckx üzerinden çizmeye çalıştı. Savunmalar hücumu desteklemeyince iki takımın da oyun planı havada kaldı. Fırat Aydınus’un da formsuzluğu maça eklenince, mücadelenin seyir zevki azaldı.
Gençler eksik kaldı
19’da Ermin Zec, Jimmy’nin ortaladığı topu altı pastan kafayla auta attı. 41’de Azofeifa’nın frikik atışında top direğin yanından auta gitti. 55’te ise Azofeifa, penaltı noktasından topu auta vurdu.
90’da Tomiç’in Belediye ceza alanında düşürülmesini, hakem Aydınus penaltı olarak değerlendirmedi. İtiraz eden Zec, kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Sarı kart gören Cem Can da cezalı duruma düştü. Bu iki oyuncu da önümüzdeki hafta Arena’da oynanacak Galatasaray maçında takımını eksik bıraktı.
Besim Güçtenkorkmaz